26 Kasım 2009 Perşembe


Suskunuz… Hem de çiglik çigliga bir suskunluk bizimkisi… Bu konusacak bir seyimiz olmadigindan degil. Konusmaya çalistigimiz seylerin, alistigimiz yalnizligimizdan uzaklastirmasi aslinda bizim korkumuz…
Ikimiz de cesaret edemiyoruz. Öylesine alismisiz ki içimizde büyüttügümüz yalnizligimiza. Seviyoruz onu. Bekli de yasandiginda yok olacagi korkusu bizi tereddütte düsüren. Kaybetmekten korkacagimiz bize ait bir sey olusturma kaygisi…

Sen yapamadigin hamlenin, hayatin boyu inanmak istedigin degerlere sahip gibi gördügün düzeni yok etme girisiminden Baska bir sey olmayacagini düsündün hep…

Bense yillarin verdigi bir aliskanlikla içinde var ettigim bana daha fazla aci vermemek için susmayi tercih ettim…
Içimden çiglik atarak susuyorum… Susuyorum… Içimde o kadar güzelsin ki…

Sana susuyorum…
Demistim ya “yüregim susmayi ögreniyor”. Asli yok. Sevdigini anladiginda içinde duydugun çigligin yankisi hiç bitmiyor. O hiç susmayacak… Her gün, her saat bana haykiracak, bagiracak, parçalayacak içimi. Benimse yüzümde o gülümsemem yer edinecek tekrar…

Her soguk üsütemedigi gibi, her ates de yakamazmis insani… Üsüyorum; alev alev üsüyorum… Hani saatlerce sessiz, tek kelime etmeden sana bakislarim var ya; gözlerinde beni isitacak olan anlamlari yakalamaya çalisma çabamdan baska bir sey degil…

Ve her yakaladigimda kaybettigimi hissetmemden öteye gitmeyen bekleyisler… Ve her kaybettigimde yeniden yakalama çabam…

Sonbahar koca rüzgarların yapraklara verdiği hareketlilik yada bir yağmur damlasını daha soğuk yapmaya çalıştığı anlardır. Aşk farklı bir duygu ve tek diyebileceğim büyülü, ulaşılması zor yükseklere çıkıp oradan dünyaya bakmak. Elbette bütün bunlar duygularımızla oluşturduğumuz ve gözlerimizi kapattığımızda yok olabilecek şeyler.

Ama içimden şunu söylemek geliyor.Kendinizi çok kötü hissettiğinizde sadece bir kaç dakika aşkı düşünün.Onun muhteşem büyüsünü,sizi nasılda çekip alıyor heryerden bunu yaşayabilirsiniz.
Ben erkek olduğum için, bir kadın neler hisseder çok iyi bilmiyorum. Ama bir erkek için neler ifade ettiğini söyleyebilirim. Bir erkek için aşk parlayan bir ışık gibidir.O parlayan ışığa dokunduğunuzda her yer aydınlacak gibi heyecan duyarsınız.O güzeldir.O eşsizdir.O farklıdır.O masumdur.O bir ipek parçası gibidir.O bir akşam güneşi tadında sıcacıktır.
O daha o kadar çok şeydir ki.

Eğer bir aşkınız varsa her mevsim zaten aşk mevsidir. Ama eğer kendinizi yalnız hissediyorsanız. Sonbaharda aşkı deneyin.

Sensiz Olmalı

Soysuz bir dilenci gibi gözyaşlarım
Onları hissetmek bile içime dokunuyor
Elime bir parça çamur alsam
Seni kirletirmekten korkuyorum
Benim ellerimi düşünme
Aklımda küçük bir zamanın var
Biliyorum, o küçük zaman sensiz olmalı
Her seferinde sensiz olmalı…